Tour of Antalya için Milyon Dolar Harcandı Ama…

Türkiye de ilk kez böylesine çok takımın katılımıyla yapılan uluslararası Tour of Antalya’yı üstlenen AKRA-Barut Otel iddialara göre tur organizasyonuna 2 milyon dolar’a yakın para harcadı. 

Takımların tura katılımını sağlamak için takım başına para ödenmesinin yanı sıra uçak geliş-gidişleri, yeme-içmeleri ve konaklamaları da karşılandı. Turda etap kazananlar, genel klasmanda derece yapanlar, takımlar ayrıca para ödülü de aldığını da hatırlatalım.

Alberto Contador’un tura gelmek için 20 bin dolar istediği öğrenildi.  Organizasyon ekibi konuyu İvan Basso ile çözdü seneye Contador belki de Sagan’ı görürüz…

AKRA-Barut Hotels Yönetim Kurulu ve Organizasyon Komitesi Başkanı Haydar Barut,  Antalya ya bir marka kazandırmayı hedeflediklerini açıkladı.

Organizasyon Direktörü Aydın Ayhan Güney ’in yıllara yayılan tur tecrübesi hepimizi umutlandırmıştı, yanıltmadı.

Havaalanında ki transfer karşılamalarında özel şemsiyelerden tutunda transfer araçlarındaki ekranlarda turla ilgili görüntülere, hakem, tur görevlilerinin kıyafetlerine hatta podyum mankenlerine ve kıyafetlerine kadar tüm ayrıntıların titizlikle yapılması, deneyimli ekibinin çalışmaları dikkat çekti.

Kentin yerel yönetimi (Vali-Belediye Başkanları) her konuda, (yol, güvenlik, trafik, izinlerin alınması) her olanağı kullandı. 

Aynı hassasiyeti yerel yönetimlerin Türkiye şampiyonası başta olmak üzere yerel yarışlara gösterilmediğini belirtmeliyiz.  Yarışların izleyiciden uzaklarda yapmalarına, yol kapatamayız sözlerine geçmişte tanıklık ettik. Antalya da 20 yılda ilk kez geçtiğimiz yıl Clypso Sport katkılarıyla Türkiye şampiyonası yapıldı hatırlatalım.

Ülkemizde yıllardır olmayan velodroma Antalya’nın ihtiyacı olduğunu da ayrıca vurgulamalıyız. 

Turu bisiklet turizmine katkı için düşünenler, para harcayan, katkı koyanlar aynı duyarlılığı velodrom yapımına da göstermeliler. Yıllardır savunuyorduk eski stadyum bu iş için uygun diye ama o da gitti…

Yerel medyanın yeterince işin içine katılımı sağlanamadı. Yerel gazete ve TV’ler, radyolar tura ilgisiz kaldı. Aslında çok sayıda basın kuruluşu akredite olmuştu. Ajans haberleriyle yetindiler. 4 gün boyunca gazetelerde her gün turla ilgili  haberlerin yer alması sağlanmalı. Bu da basın kuruluşlarını bilgilendirmekten geçiyor.

En önemli eleştiri ise hedefi ‘markalaşmak” olan turun canlı yayınının olmamasınaydı.  Oysa internet yayınıyla bunun önüne geçilebilirdi. Avrupa da sıradan haftalık yarışlar bile profesyonelce canlı yayınlanıyor. Bütçe yetmemiş olabilir. Daha çok katkı, sponsor gerekiyor. Gün gelecek Tour of Antalya’yı canlı yayınlamak için para verecek basın kuruluşları. İnanıyoruz buna.

Tura gelen kimi fotoğrafçılar bizleri arayıp nerelerde iyi fotoğraflar çekebileceklerini sordular. Organizasyonun parkur hakkında foto muhabirlerini önceden bilgilendirmesi yararlı olacağını düşünüyoruz.

Turun twitter sayfası yetersizdi. Etap başladığında bile sayfasında iki twit vardı. Varsa yoksa #TourOfAntalyahashtage aktarıldı. Onu da bisiklet gönül verenler doldurdu, gönüllü muhabirlik yaptılar. 1. Etap boyunca tur organizasyonu adına tek kare fotoğraf geçemediler. Yol da neler oldu bittiğini bisiklet tutkunları öğrenemedi. Nazım Bakırcı kaza geçirdi jantı kırıldı. Ahmet Örken’in lastiği patladı. Bunlardan kesmenin haberi olmadı.

2. Etaptan sonra duruma müdahale edildi yoldan notlar geçmeye başladılar.

Kimileri ise #TourOfAntalyahashtage ne bisiklet ve turla ilgisiz şeyler yazmaktan geri durmadı. Kimisi; “En azından otobüs şoförlerine kapalı yollar hakkında bilgilendirme yapılmalıydı” diye yakınıyordu.

Tur Kemer etabıyla başlayacaktı ancak Korkuteli etabıyla start aldı. Gazeteler bile bir gün önceden 1. Etap: Kemer 117km (22 Şubat) 2. Etap: Korkuteli 158km (23 Şubat) 3. Etap: Feslikan 14km (24 Şubat) 4. Etap: Side-Lara 123km (25 Şubat)  yazmıştı oysa. Kemer 2. Gün koşuldu.

Gran Fonda ya gelince…

Organizasyonun Sponsorluk ilişkileri direktörü Haluk Özsevim, “Başlangıçta hedefimiz 500 sporcunun bu yarışa katılmasıydı, ne mutlu ki bu sayıyı hiç zorlanmadan yakaladık hatta geçtik!” diyordu açıklamalarında. 

Kayıt bittiğinde kısa parkurda sayı üç yüz yirmi dokuzdu. Sonradan rakam neredeyse bin’e dayandı. Sabah kayıt patlaması mı yaşandı?

Kayıtlarda para ödeyenler parasız kayıt yaptıranlar olduğu iddialarına tepki gösterdi.

Gran Fondo ödül töreni en çok eleştiri alan durumdu. Mezuniyet töreni gibi dereceye girenlerin sahneye dizilmeleri şaşkınlık yarattı. Toplu halde fotoğraf alınamadı çünkü kadraja sığacak bir durum yoktu.

Vali’nin geç geldiği için madalya töreninin sıkıştığı iddia edildi. Kim bilir Vali’nin bu durumdan belki de haberi yoktu.

Ayrıca Tour Of Antalya son etap finişiyle  çakışması da etkili oldu. Tören daha erken yapılabilirdi.

Madalyaları ise sahnenin yanına konan masada imza karşılığı verilmesi hoş değildi.

Katılımcıların madalyalarıyla dereceye girenlerin madalyaları ayrı olsa daha iyi olur diye düşünüyor, öneriyoruz.

Hazırlanan çanta, hediyeler katılımcılarca beğenildi. Numaralar, çatal iğneler, cırtlar eksiksizdi.  Numaralar için önerimiz her kategorinin renginin farklı olmasında yarar var diye düşünüyor gelecek yıl için bunu da öneriyoruz.

Kısa ve uzun parkur startları daha renkli yapılabilir. Örneğin başlama alanından Düden Şelalesinin oraya kadar fodepar şeklinde toplu gidilerek görsel bir hava yaratılabilirdi.  Tıpkı merasim geçiti gibi halkın daha çok ilgisini çekmesi sağlanabilirdi.

Yol güvenliği harikaydı. Köy ara yollarında bile güvenlik vardı. İşaretlemeler son gün yapıldı, eksiksizdi.

Tur ile Gran Fondo’yu ayırmak gerekiyor. Farklı zamanlar da yapılabilir. Organizasyon tura odaklı olmalı parçalanmamalı.

Erdal İnönü Parkı’nda yaratılan ortam beğeni topladı. Belediyelerin, sponsorlarla bisiklet gruplarının stantları tura renk kattı. Gelecek yıllarda bu daha renkli hale getirilebilir. Yerel müzik gruplarından yararlanılabilir. Ya da bir star getirilerek ödül törenlerinin ardından coşku yaratılarak tur halkla bütünleştirebilirler.

AKRA ‘yı kutluyoruz, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.  Otel belki de tarihinde ilk kez bisikletçi evine döndü, herkes mutluydu.  Parkta konuklar için hazırlanan bölüm, ikramlar ve hizmet tam not aldı.

Yabancı takımların sayfaları turla Antalya ile ilgili  fotoğraflarla doldu. Teşekkürlerini yazdılar. Çok sevindirici. Reklamın bedeli milyon dolarları aştı.

Almanların bir atasözü vardır; “Her başlangıç zordur” diye.

Bu zoru Akra ve organizasyon sorumluları yüzlerinin akıyla aştılar.

Elbette eksiklikler olacak.

Eksiklikleri belirtiyoruz ki Türkiye'nin, Antalya'nın markası olacak bu organizasyonun geleceği daha iyi olsun…

Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz...