AKDENİZ OYUNLARINA 11 GÜN KALDI, RASİM REİS'İ UNUTMADIK

 Bir  başarı öyküsüyle Akdeniz Oyunları’nda bisikleti  hatırlatalım istedik.…
Ülkemizde TORKU (Şimdi Brisa ve Salcano-Sakarya Büyükşehir Belediyespor’da var) olmasa Türkiye’de bisiklet sporu yapılıp yapılmadığından dünyanın haberi bile olmayacak. Maalesef.  Öyle ya 81 Milyonluk bir ülkenin velodromu-pisti yoksa daha ne denilebilir ki…
Akdeniz Oyunları son olarak ülkemizde 2013 yılında yapıldı. 4 yılda bir yapılıyor. Geçen yıl atlandı bazı nedenlerle bu yıla kaldı. Şimdi 18. Akdeniz Oyunları İspanya’nın Tarragona kentinde 22 Haziran – 1 Temmuz 2018 tarihlerinde düzenlenecek. Yarışmalar 33 disiplinde, 26 ülkeden 4 bin sporcunun katılımıyla yapılacak. Sporcuların yanı sıra Oyunlara 1000 hakem ve uluslararası temsilci, 1000 gazeteci, 3 bin 500 gönüllü ve 150 binden fazla izleyici katılacak.
Sizleri 5 yıl öncesine götürmek istiyorum.  Tarih 25 Haziran 2013. Yer Mersin. Bisiklet açısından heyecanlandığımız günler. Adnan Menderes Bulvarı kalabalık. Gözüm bisikletçilerde. Ülkemizi TORKU’lular temsil ediyor her zaman ki gibi. Ancak rakipleri arasında öyle isimler var ki bu gün hepsi dünyanın en önemli pro takımlarında mücadele ediyorlar.
Bizim çocukların o sessiz heyecanları yüreğimde. O duyguya yabancı biri değilim. Her startta on defa tuvalet ihtiyacım olur, bacaklarım titrerdi. Onlarda öyle biliyor hissediyorum.
Gazeteci olarak izliyorum onları yüreğimdeki bisiklet sevgisiyle. Eski takımım, memleketimin her şeyden önemlisi ülkemin pedalları onlar. Bu benim için bir başka duygu.
Bireysel Zamana karşı (ITT) yarışı var 15 ülkeden 24 bisikletçi kapışacak. Parkur 27 km’lik. Yabancı takımlar modern aletlerle ısınıyorlar. Bizimkiler anam babam makarada ya da yolda. Formalardan ekipmanlarına, ekip araçlarından bisikletlerine kadar o kadar çok gerilerindeyiz ki onların. 
Bizimkilerle aynı atıyor yüreğim.
Bir yandan deklanşöre basıyor diğer yandan bacaklarım seyriyordu.
Anadolu çocukları buğday benizli olur.  Karadenizli Rasim Reis’in yüzüne o buğday rengi sinmişti. Ağır bir başak gibi boynu eğik! Korkudan, eziklikten değildi onun boyunun eğikliği. Onurundan, ülkesini temsil etmenin ağırlığındandı.
Sırası gelen çıkıyordu. Sıcak bunaltıcı, nem ağır!
Gazetelerin, spor medyasının bir beklentisi yok bisikletten. Bisikleti yok saydıklarından 3-5 gönüllü kendi çabalarıyla bisiklet medyacılığı yapanlar ilgili.
Rasim start almaya hazırlanırken kaç kez, “Hadi be koçum kır zincirleri, diz hepsini. Biliyorum başaracaksın. Bisikletimiz adına yapacaksın inanıyorum” diyordum içimden.
Slovenya da kamptan gelseler de 2 aylık bir zamanda buraya hazırlanmışlardı. Rakipleri en az bir yıldır hazırlanıyorlardı. Genç ülkemin genç evlatlarının dereceleri, başarıları nedeniyle çok vaatlerde bulunanlar olduğunu biliyordum. Bildiğim içinde bunların hep geçici, günü kurtarma vaatleri olduğunun bilincindeydim.
O yollardan geçmiş pedal basmıştık ne de olsa.
Peş peşe gelenler, bir birini yakalayıp geçenler…
Rasim’e sıra geldi. 2006 da Trabzon da bisiklete başlamıştı. Brisa ardından TORKU’ya gelmişti. İnatçılığı Karadenizliliğinin eseri olan Rasim Avrupa Pist Şampiyonasında 10. Olmasını bırakın  daha iki hafta önce zamana
karşıda Balkan Şampiyonu olmuştu. Spor medyası görmemişti bile.
Bisikletin ona göre tecrübeli ağabeylerinden Mustafa Maral yanına geldi  Rasim’in belli ki yarışa konsantre olmasını istiyordu.
Fransa dan Yohann Paillot 32 dakika 45.07 salise ile ülkesine altın madalyayı kazandırdı. İspanyol Lusi Guillermo Mas Bonet 2. Olarak ülkesini onurlandırdı. Yarış sürüyordu.
Bizimki yolda çeviriyor, sıcağa, neme inat. Çevirirken ailesine neler söyleyeceğini, onları nasıl onurlandırıp gururlandıracağının provasını yapıyordu. İnatla asıldı pedallara. Ter dizlerine damlıyordu alnından. Birde bu son dönem getirilen altındaki bisikletin esnemesi yok mu çıldırtıyordu onu.
Çizgiye geçtiğinde zaman durdu. Rasim güçlükle indi bisikletinden. Ekip te telaş. Hemen ambulansa götürüldü.
Sonuçlar açıklandı. Bisiklette Rasim Reis 3. olurken podyum zaferini elde ederek açılışı yapmıştı. Reis, bu başarısıyla Akdeniz Oyunları tarihinde Türkiye’nin bisiklettekazandığı ilk madalyanın da sahibi oluyordu.
Yarış sonrası podyumun ardından şunları söylüyordu:
 “Bu kariyerimin en büyük başarısı oldu. Elbette ki çok mutluyum. Kısa hazırlık süresinde elde ettiğimiz bu başarının daha da iyisini yapabilirdik. Torku Şeker Spor takım antrenmanlarımızın yanı sıra Akdeniz Oyunlarına hazırlık için sadece 2 aylık hazırlık programı yapıldı. Bu süre daha uzun olsaydı, daha da iyi hazırlanabilirdik. Bisiklet sporunda sadece bizim başarımız ve gücümüz değil, bisiklete verilen desteğin de başarıya dönüşeceğini vurgulamak önemli. Verilecek daha fazla destek, bizlerin daha büyük başarıları getirmemizi sağlayacaktır. Bu kısmı özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü daha iyisini yapabileceğimi biliyorum. Akdeniz Oyunlarında, Türk bisikletine ilk kez podyum seramonisi madalya getiren olmak benim için çok gurur verici. Bunun için gerçekten mutluyum.”
Gelelim yıllar sonraki duruma...
Rasim Reis bu gün bisiklet sporu yapmıyor. Çocuğunun zağlık durumuyla ilgileniyor. İlginçtir bindiği bisikleti bile ona çok görmüş olmalılar ki yılların emeğinin, başarılarının karşılığı olarak bile vermediler. Onun geçtiği bisikletçiler dünyanın pro takımlarında koşuyorlar.
O ülkesine, sevdiği spora inandı başardı.
Yalnız olduğu sanılmasın yüreği kocaman biri. Rasim Reis,18. Akdeniz Oyunları’nda yarışacak bisikletçilere başarı dilerken “Yüreğim sizinle başaracaksınız” diyor.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.